İrtibatı Koparmayalım!
kimseye eyvallah etmemek deyimi
Kimseden yardım ve iyilik beklememek, kimsenin minneti altına girmemek.?Bu yaşa kadar kimseye eyvallah etmedim, bundan sonra da edecek değilim.?
- ferman dinlememek
- alnına kara sürmek
- bahtı bağlı olmak
- yoluna koymak
- bir düşünce aldı
- payını almak
- gözleri yerinden fırlamak
- deliksiz uyku
- sermayeyi kediye yüklemek
- elini çabuk tutmak
- akıl satmak
- buyruğuna girmek
- ele güne
- ağza koyacak bir şey olmamak
- şart koşmak
- gırtlağından kesmek
- ayağına pabuç olamamak
- fırsat beklemek
- boğaz tokluğuna çalışmak
- ekmek elden su gölden
- baskın çıkmak
- evdeki hesap çarşıya uymamak
- darısı başına
- bir hoş olmak
- çıngar kopmak
- tıka basa doldurmak
- gem vurmak
- eksik olma bayır turpu
- el adamı
- bozum havası
- ana baba günü
- baskı yapmak
- dil otu mu yedin
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
Kimseden yardım ve iyilik beklememek, kimsenin minneti altına girmemek.?Bu yaşa kadar kimseye eyvallah etmedim, bundan sonra da edecek değilim.?
?Söyleyeceğim sözleri başka biri duymasın, bilmesin, konuştuklarımız aramızda kalsın? anlamında kullanılır.?Laf aramızda, Ali yine öç alacağım demeye başlamış.?
(1) Cami, mescit gibi ibadet edilen yer.
(2) İnsan gönlü.
Örnek: Bektaşiler, 'Allah'ın evini yıkma' derken, gönül kırmamayı anlatır.
ha. yüzü yere gelmek üzere, yüzüstü, yüzükoyun. örnek: Toprağa ağzı aşağı uzandı.
(ha : halk ağzı)
Birini öldürme hırsı içinde olmak.?Bırak elindeki bıçağı dedim ama dinletemedim, kana susamış gibiydi.?
güreşte, kolunu hasmm boynuna getirip başparmağı gırtlağa, dört parmağı da enseye geçirerek, onu yıkmak ereğiyle çekmek.
tam değil ama tama yakın, hemen hemen, yaklaşık olarak. örnek: Gideli, aşağı yukarı on beş gün oldu.
(1) yardımcı olma, bir şey yapma olanağını bulamamak, çaresiz kalmak. (2) bir iş yapmayı becerememek, bilmemek, yeteneksiz olmak.
(1) argo bir şeyi elde etmek için, birini tedirgin edecek denli ileri gitmek. (2) argo biriyle yakın arkadaşlık ilişkisi kurmak için yüzsüzce çabalamak. (3) ha. geçinmek isteğiyle birinin ardına düşmek, balta olmak, yapışkanlık etmek.
(1) düzenli durumunu bozmak, karmakarışık bir duruma sokmak, altüst etmek, darma dağınık bir duruma getirmek, dağıtmak, karıştırmak. örnek: Fırtına her yeri allak bullak etmiş. (2) (bir şey, birini) düşünemez duruma getirmek, zihnini altüst etmek. örnek: Haber, adamı allak bullak etti.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2025
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.